ي ؤ ت ال ح ك م ة م ن ي ش اء و م ن ي ؤ ت ال ح ك م ة ف ق د أ وت خ ري ا ك ث ريا. ]سورة البقرة اآلية: 269 [ Allah, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet v

النسخ

1 ي ؤ ت ال ح ك م ة م ن ي ش اء و م ن ي ؤ ت ال ح ك م ة ف ق د أ وت خ ري ا ك ث ريا. ]سورة البقرة اآلية: 269 [ Allah, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, şüphesiz ona çokça hayır verilmiş demektir. Bunu ancak akıl sahipleri anlar. (BAKARA, 2/269)

2 Kumran Yayınları Bu kitabın telif hakları yazarına aittir İkinci Kitap ISBN: Ocak

3 Altın Kalem Yayınları Yenişehir Mah. Arda Sk. No: 36 İzmit/KOCAELİ İletişim Birleşik Matbaacılık 5619 Sk. No: 1 Çamdibi/İZMİR İletişim birlesikmatbaa@hotmail.com Kültür Bakanlığı Sertifika No: 14892

4 t İkinci Kitap Yazar Prof. Dr. Türkçe Çeviri Ercan Topak Türkçe Denetim Özlem Özdere Vekil Av. Yusuf Dalmaz Tasarım Ömer Faruk Selman احلكم اجملداوية t اجلزء الثاىن املؤلف الشيخ مجدى داود الرتجمة إىل الرتكية إرجان توباك املراجعة الرتكية أوزمل أوزدرى الوكيل يوسف داملز املحامى تصميم عمر فاروق سلامن

5 Bu eserin bütün hakları saklıdır. Yayın hakkı sahibinin yazılı onayı olmaksızın kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz, hiçbir şekilde kopya edilemez, çoğaltılamaz ve yayımlanamaz. جميع حقوق الطبع والنرش محفوظة للمؤلف وال يجوز نهائيا نرش أو نقل أى جزء من املادة املنشورة بهذا الكتاب أو استغالله دون الحصول عىل إذن كتاىب من املؤلف أو املحامى الخاص به

6 الشیخ مجدى داود İKİNCİ KİTAP

7 13 Magdaviyya nın gölgesinde Hikmeti yazmak,herhangi bir yazı türü değildir. Öyle ki o,ruhun özünün ve sezgisel ilhamlarla harmanlanmış basiretin sesinin ortaya çıkarılmasıdır. Bu kitap, Büyük Üstad Mawlana al-allama Eş-Şeyh Magdy Dawoud un kendini adadığı ve uğrunda hayatını vakfettiği hikmetler hakkında yazdığı bu edebiyat türünde size yöneltilenlerin ilkidir. Bu eser, ruh dinginliğinin ve kainattaki canlılık ile onun hiçbir bölünmeye uğramayan bir olanla ebedi ilişkisini idrak ettiren yansımaların bulunduğu vahdaniyet ve her an varlığın tamamlandığı hissi ile dolu olan varoluş sızıntılarıdır. Özürden şükür, irfan, tevazu ve yüceliğe, arınmaya, yükselmeye ve muhtaç olmamaya duyulan sevgiye.. Kelimeler mükemmeliyet ve hikmet makamı olan vahdaniyet makamında karar buluncaya kadar bir halden bir hale taşınır. Ve onlar, kendilerini geçip giden ve hazırlanan canlılıkların her biriyle irtibatlarını içinde tutmaya adamış, hala devam etmekte olan bir mesajdır. يف ظالل املجداوية كتابة الحكمة ليست نوعا من الكتابة بقدر ماهي بوح لعصري الروح وصوت البصرية املمزوج بخربة الوجود وإلهامات الحواس. هذا أول مايلفتك يف هذا النوع من األدب الذي يسطره موالنا العالمة الشيخ مجدي يف حكمه التي انقطع لها وأوقف لها حياته. إنها ترسيبات وجودية مرتعة بالواحدية واإلحساس باكتامل الوجود يف كل لحظة حيث السكينة والتداعيات الواعية للتبرص بحيوات الكائنات وعالقتها الرسمدية بالواحد, الواحد...الواحد الذي ما اعرتاه انقسام. فمن االعتذار إىل الشكر والعرفان والتواضع والحب إىل السمو والزهد والرتفع واالستغناء...تتنقل الكلامت من حال اىل حال حتى يقر قراراها يف مقام الواحدية...مقام الكامل والحكمة...انها خطاب متواصل من ذات تعي ارتباطاتها بكل ماحولها من حيوات...بكل مافاتها وما تتهيأ له. عزيزي القارئ أينام كنت...وأيا من كنت ستجد يف كلامت املجداوية نشيدا 12

8 Değerli Okuyucum, Her nerede olursan ol ve kim olursan ol, Magdaviyyah kelimelerinde sonsuzluk için, varlığın birliğiyle şuur ve hislerden hızla akan ebediyet müziğinin terennümlerini duyacağın bir ezgi bulacaksın. Sen, bu varlıkta senden olanların her birinin hazırlanışı için tevhid ve tefekkür üzerine yüksek bir eğitim ilesin. Abbas MANSUR Noterler Birliği Üyesi.. Yazar ve Edip.. Eserlerinden; Akşamın İki Yüzü Öbür Şehir Kahvehanede Kitaplar Yürümekten Kaynaklanan Zararlar Salavat Masriyye At-Tammaşa Eş-Şaso Kalb-u Ahmed Nehcu l-bedave 2010 yılında Şaso metni hakkındaki tiyatro yazısında Noterler Birliği ödülünü kazandı. للخلود ستسمع رقرقة املوسيقى األبدية وهي تتدفق من جنبات الوعي واإلحساس بواحدية الوجود...أنت مع تدريب راق عىل التوحد والتأمل الستعادة كل ماهو منك يف هذا الوجود. عباس منصور عضو اتحاد الكتاب.. كاتب و أديب من مؤلفاته: وجهان يف املساء مدينة أخرى ىف املقهى.. طبعا الخسائر الناجمة عن امليش صلوات مرصية الطامشة الشاسو قلب أحمد نهج البداوة. حاصل عىل جائزة اتحاد الكتاب يف التأليف املرسحي عن نص الشاسو

9 17 Önsöz Hikmetler aklı rahatlatan, çalıştıran, besleyen ve Kur an ve Sünnet e hazırlayan ifadelerdir. Bu bağlamda bu kitaptaki hikmetler bazı Kur an ayetleri ve Peygamber (sas) hadislerinden süzülme sözlerdir. Hikmetler hangi kaynaktan gelmektedir? Konuyla ilgili iki ayet-i kerimeler: Allah hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse ona doğrusu çokca hayır verilmiştir. Bunu derin düşünen akıl sahiplerinden başkası anlamaz. (BAKARA, 2/269) Ve Allah ona (Davud a) hükümdarlık ve hikmet verdi ve ona dilediği şeylerden öğretti. (BAKARA, 2/251) Andolsun, biz Lokmân a Allah a şükret diye hikmet verdik. (LOKMAN, 31/12) 16 تقديم الحكمة تريح العقل وتسريه و تغذيه و تجهزه للقرآن الكريم و السنة النبوية الطاهرة. والحكم يف هذا الكتاب مستنبطة من آيات القرآن الكريم وأحاديث رسول الله )صىل الله عليه و سلم(. ولو تساءلنا عن مصدر الحكمة ألجبنا: إنها إلهام من الله تعاىل وتجليات منه سبحانه عىل قلب ولسان من أحبه وأراد له الخري الكثري لقوله تعاىل :»ي ؤت ال ح ك م ة م ن ي ش اء و م ن ي ؤ ت ال ح ك م ة ف ق د أ وت خ ري ا ك ث ري ا و م ا ي ذ ك ر إ ال أ و ل وا األ ل ب اب «سورة البقرة آية 269. وقوله تعاىل أيضا :»ف ه ز م وه م ب إ ذ ن الل ه و ق ت ل د او ود ج ال وت و آت اه الل ه ال م ل ك و ال ح ك م ة و ع ل م ه م ام ي ش اء و ل و ال د ف ع الل ه الن اس ب ع ض ه م ب ب ع ض ل ف س د ت األ ر ض و ل ك ن الل ه ذ و ف ض ل ع ىل ال ع ال م ني «)سورة البقرة آية 251(. وقوله تعاىل :»و ل ق د آت ي ن ا ل ق ام ن ال ح ك م ة أ ن اش ك ر ل ل ه و م ن ي ش ك ر ف إ ن ا ي ش ك ر ل ن ف س ه و م ن ك ف ر ف إ ن الل ه غ ن ي ح م يد «

10 Hikmette vahiy gibi doğrudan Allah tan dilediği kulunun kalbine verilen ilhamdır. Vahiy kapısı Kur an dan ve Muhammad aleyhissalâtu vesselâm dan sonra kapanmış ancak hikmet kapısı kapanmamıştır. Her peygamber varisinde hikmet vardır ama sistematik hikmet Islam tarihinde tesbit edebildiğim kadarıyla iki kişiye verilmiştir. Birisi Iskenderî Ataullah a verildi ve eserinin adı El-hikem el-ataiyye ikincisi ise Seyyid el Mısrî ye verilmiştir ve eserinin adı dir. Allah bize o hikmetlerden bol bol istifade ettirsin. Çünkü üstadımız son zamanlarda dikkatimizi nefslerimize çekmektedir. Nefsin büyük, şeytanın ise küçük düşman olduğunu vurgulayarak anlatmaktadır. Bu hikmetlerle o amansız düşmanımız olan nefslerimizden Allah ın izniyle kurtaracaktır. )٣۱\١٢( فالحكمة هي اإللهامات والتجليات الربانية عىل قلب عبده الذي يحبه ويريده مبارشة كالوحي. ونحن نعلم أنه النبى بعد سيدنا محمد صىل الله عليه وسلم والكتب ساموية بعد القرآن فرسولنا صىل الله عليه وسلم خاتم األنبياء واملرسلني ولكن الحكمة لورثة األنبياء. وأول من قال الحكمة ىف اإلسالم هو سيدنا عىل بن أىب طالب رىض الله عنه ومن بعده ابن أىب عطاء الله السكندرى الذى كتب»ا لحكمةالعطائية«ولقد ألهم الله تعاىل الشيخ العالمة :مجدي داود املرصي هذه الحكم التى نحن بصددها والتى أسامها :»الحكم املجداوية«. ونسأل الله تعاىل النفع بهذه الحكم العظيمة التى استوقفتنا مع أنفسنا فنفس اإلنسان هى العدو األكرب له و الشيطان هو العدو األصغر كام ذكر شيخنا العالمة ىف إحدى حكمه حني تساءل عن شيطان إبليس الذى أخرجه من رحمة الله تعاىل ذاكرا بأن نفس إبليس هى التى أخرجته من الجنة. Ercan Topak 19 18

11 ونسأل الله العون ىف دراسة هذه ا لحكم املجداوية والعمل بها والتوفيق والفالح بكتابه وسنة نبيه صىل الله عليه وسلم. إرجان توابك أملاىن / تركى ربيع ا ألول

12 Ithaf: Bu çalışmayı hayatımın en güzel rayihası olan ebeveynime Yâ Rabbi, onlar, çocukluğumda beni nasıl büyütüp yetiştirdilerse sen de onlara öylece merhamet et. (İSRA, 17/24) Ve son meyvem ve hayatımın refagatcısı, eşim Necat ve ebeveynine (Allahu Teala onları eşimi güzel yetiştirmelerinden dolayı en iyi mükafatlarla mükafatlandırsın), kardeşlerime, yardımcılarıma, öğrencilerime ve bu eserin neşrinde emeği geçen herkese atfediyorum. إهداء إىل: أمى وأىب - مسك حياىت )ر ب ار ح م ه ام ك ام ر ب ي ان ص غ ري ا( وإىل رحيق الختام ورفيقة الدرب زوجتى نجاة جعلها الله حسنتى الدنيا والا خرة وإىل والديها جزاهام الله عنا وعن تربيتها خري الجزاء...

13 Hikmet 101 Ey beni baskı altına alan, senin bana hediyelerin sana iflas getirdi! Ve ey benim haklarımı alıp giden, Sen beni bununla zengin ettin! 21 Haziran 2015 حكمة 101 يا ظاملا ىل أفلستك هداياك إىل! وياناهبا لحقى أثريتنى بجورك عىل!

14 Ol der ve oluverir ile; Yürümeye alışkın, Belirli bir kalıpta (şekil), Yürüyen bir kâinat. Hikmet 102 (Her şey O nda miktarına göredir.) (Biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık.) 26 Haziran 2015 حكمة 102 بكن فيكون كون مسلوك ىف قالب مرضوب بدرب مسلوك. )وكل شئ عنده مبقدار ) )إنا كل شئ خلقناه بقدر )

15 Ey ben! Hikmet 103 Sen O nun dışında sen değilsin; O nda ol ki, O nunla olasın! Ve sen ve benden sakın ki; O nun Sevgisinde fani (yok) olasın, حكمة 103 يا أنا لست أنت إال به فكن به تصبح معه! واجتنب أنت وأنا وافن ىف عشقه تر بنوره! واعلم أن غريه بإذنه وإليه فاحظر غريه تنج من رشكه وتحظ برضائه وقربه! ve O nun ışığı (Nur u) ile göresin! ve bil ki, O nun izni dışında hiçbir şey yok ve her şey O nadır O nun dışında olan şeylerden sakın ki, O na şirk koşmaktan kurtulasın, ve O nun rızasına erip O na yakınlaşasın. 26 Haziran

16 Hikmet 104 Oruç tutmak engellemedir, Ve sevgi bir takiptir. Kendini engelle ve sev; O vakit sevilen olursun ve O nun dışında olmaktan engellenirsin. De ki; eğer Allah ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin. حكمة 104 الصوم امتناع واملحبة اتباع. امتنع وأحبب تكن محبوبا وعن غريه ممنوعا. )قل إن كنتم تحبون الله فاتبعوىن يحببكم الله ) 26 Haziran

17 Hikmet 105 Ben Seni sorgusuz seviyorum, Senin bana bahşettiğin fadlın ile. Ki ben Senin sevgine düştüm, Ta ki onda yok olana kadar! Senin sevginde benim için daha da fazlası var mı, Onunla Seni daha çok seveceğim?! Bende daha da çoğalt, çünkü ben Senin sevgine daha fakirim, Bana sevginin yolunu göster Senin sevginde! Bana sevgi kapısını aç; Çünkü ben Senin sevgi kapın dışında bir kapı istemiyorum. حكمة 105 أهواك بال كيف أنت! من فضل عىل أنعمت - فهويت ىف هواك حتى فيه فنيت. فهل ىل ىف هواك من مزيد أهواه! زدىن فأنا الفقري إىل هواك وعلمنى طريق الهوى ىف هواك وافتح ىل أبواب الهوى فالبابا غري باب هواك أهواه Haziran

18 Hikmet 106 Niyetin sevgisinde O nun rızası olsun, ve kendini O nun rızasından dolayı sevgisinden alıkoyma; O vakit hem rızasına hem de sevgisine ulaşırsın. حكمة 106 اقصد هواه إىل رضاه وال تنشغل برضاه عن هواه. يتحقق رضاه وهواه. 26 Haziran

19 Hikmet 107 Subhanehu O nun sıfat ve isimleri (O, sıfatları ve isimleri münezzehtir.) Zatının muradıdır. Ve tecelli (yansımalar), sıfatlar ile olur, ve O nun tecellisi yarattıklarına sıfatlar iledir. (ve Rabbi dağa tecelli edince, dağ yerin dibine (toprağa) girdi.) حكمة 107 سبحانه, صفاته وأسامؤه مراد الذات والتجليات بالصفات وتجلياته بالصفات ل )املخلوقات (.»فلام تجىل ربه للجبل جعله دكا«)وتجلياته (عىل) قلب املؤمن(.»ماوسعنى سامىئ والأرىض ولكن وسعنى قلب عبدى املؤمن«. Ama O nun tecellisi sadece mü minlerin kalbinedir. (Ne göklerim ne de yerim Beni (tecellimi) kaldırabilirler Beni ancak mü min kulumun kalbi kaldırabilir.) 26 Haziran

20 Hikmet 108 Kötülüklerden uzaklaşıp iyilikleri yaparak nefsine bencil ol (nefsini sev)! Yoksa ona düşmansın demektir! Ona nasihat et ve onu hesap et ki, kendini kötülüklerden koruyabilesin! حكمة 108 كن أنانيا لنفسك بفعل الخريات والبعد عن املنكرات وإال فأنت عدو لها! وانصحها وحاسبها تتق رشها! وإن تركتها فلن تصلح بغريها. Ve eğer onu öylece bırakırsan, başkaları ile asla iyileşmez! (Allah onlara zulmetmedi, ancak onlar kendi kendilerine zulmettiler.) 2 Temmuz 2015 )و م ا ظ ل م ه م الل ه و ل ك ن ك ان وا أ ن ف س ه م ي ظ ل م ون )

21 Ey, beni arayan! Beni kendi halime bırak! Hikmet 109 Lakin ben Rabbimin sevgisinde fani (yok) oldum. Beni nerde nasıl ararsan ara, yine de bulamayacaksın! Ve eğer sen seven (muhib) isen, Beni takip et ki beni bulabilesin! Ve beni bulduğunda, kendini bulacaksın. Yoksa sen seven olamazsın. حكمة 109 ياباحثا عنى دعنى وحاىل - فإىن فنيت ىف عشق رىب. ومهام بحثت فلن تجدىن وإن كنت محبا - فاتبعنى تجدىن. فإن وجدتنى وجدت نفسك وإال فلست محبا. Aişe (radıyallahu anha) den, Rasulullah (sas) ın şöyle buyurduğu rivayet edilir; 41 40

22 Kişi dostunun dini üzeredir.öyleyse sizden her biriniz kiminle dostluk kurduğuna baksın. 4 Temmuz 2015 ع ن ع ائ ش ة ر ض الل ه ع ن ه ا, ق ال ت : ق ال ر س ول الل ه ص ىل الل ه ع ل ي ه و س ل م : «ال م ر ء ع ىل د ين خ ل يل ه ف ل ي ن ظ ر أ ح د ك م م ن ي خ ال ل «

23 Hikmet 110 Ey kalbimde sevgisini isteyen! Benim senin kalbinde olan sevgime bak! Eğer beni onda bulabilirsen, bil ki, senin kalbinde olanın aynısı aynı ölçüde benim kalbimdedir! Ve eğer onu kalbinde bulamıyorsan, Onu benim kalbimde de bulamazsın. 5 Temmuz 2015 حكمة 110 ياراغبا حبك ىف قلبى انظر حبى ىف قلبك! فإن وجدتني فيه فاعلم أن قدره ىف قلبك قدره ىف قلبى! وإن مل تجده ىف قلبك فلن تجده ىف قلبى

24 Hikmet 111 Allah a ibadetinde gururlanma ki, ibadetin (perde olarak) senin (Mabud) kulluk etmeni engellemesin! Ve O nun yolunda git ki, sana bütün kapılarını açsın! Niyetin O nun rızası olsun ki, O sana senin istediklerinden daha iyisini ilham etsin. O nun yolunda sebat etmenin (kararlılığının) senden olduğunu zannetmekten sakın! Yoksa O ndan, kendine düşersin. 4 Temmuz 2015 حكمة 111 التغرت بالعبادة فتحجب بها عن املعبود! واسلك سبيله يفتح لك أبوابه. واقصد رضاه يلهمك أفضل مامتتمناه وترجوه. وإياك أن تظن ثباتك ىف الطريق منك!! وإال سقطت منه إليك!!!

25 Hikmet 112 Soru (Dua) seni Sorulan dan, ve hacet (ihtiyaç) ise seni, veren den alıkoyuyor ise; Bil ki, sen dünya ve fena(fanilik) ehlindensin (yok olacaksın), Ahiret ve beka (bakilik) ehli değilsin! حكمة 112 إذا شغلك السؤال عن املسؤول والحاجة عن املعطى اعلم أنك من أهل الدنيا والفناء وليست الا خرة والبقاء! Ve fani olan şeyler için üzülme, ancak nefis için, faniyi baki olanla değiştir. Çünkü akıl, emanete ihanet eder! 9 Temmuz 2015 وال تحزن عىل فان بل عىل نفس اشرتت الفان بالباقى! وعقل خان األمانة!

26 Hikmet 113 En güzel ameller en mükemmelleridir. Konuşmanın en güzeli hüsnü zandır (iyi düşünme). Nefislerin en iyisi en takvalı (dindar/zühd sahibi) olan ve sahip olduklarından en çok uzaklaşandır (vazgeçendir). Ve en güzel bakış ise; ibret, tedebbür, teemmül ve tefekkür ile olan bakıştır. حكمة 113 أحب األعامل : أتقنها. ومن أفضل الكالم : حسن الظن. والنفوس: أورعها وأزهدها فياممتلك. والنظر : العربة والتدبر والتأمل والتفكر Temmuz

27 Hikmet 114 Sormak (dua etmek) ibadettir. Kabul edilmesi (cevap) sözdür. Şükür çoğaltmadır. Ve nimetler fadldır. Engelleme adalettir. حكمة 114 السؤال عبادة واإلجابة وعد والشكر زيادة والعطاء فضل واملنع عدل واإلحسان رد. Ve ihsan geri dönüştür (yani ihsana karşı ihsan). O zaman O ndan fadlını iste ki; O verdiği söz ile sana cevap versin. O na nimetleri için şükret ki; O sana ihsanını arttırsın. فسله من فضله يجبك بوعده واشكره عىل فضله يزدك من إحسانه Ve kullarım sana Beni sorarlarsa, Ben onlara çok yakınım ve Bana dua edenlerin duasını kabul ederim

28 (Eğer şükrederseniz sizin için çoğaltırım.) (İhsana mükafat ihsandır.) 11 Temmuz 2015 )وإذا سألك عبادى عنى فإىن قريب أجيب... ) )لنئ شكرتم ألزيدنكم ) )هل جزاء اإلحسان إال اإلحسان(

29 Hikmet 115 O na kalbini salih bir şekilde ver, ve kafanı ve kapsıyan her şeyi; O vakit O nun muradı olursun. O nun senden muradı, O nun senin üzerine tecellisi, tedbiri ve takdiridir. (Ey Benim kulum! Bana itaat et, o zaman Rabbani kul olursun.) حكمة 115 أعطه القلب خالصا له والرأس وماحوت تصبح له مرادا ومنك مراده وعليك تجلياته وتدبريه وتقديره!»عبدى أطعنى تكن عبدا ربانيا«13 Temmuz

30 Hikmet 116 Ne kadar istekler istendi de o istenenler olmadı! Ve istenmeyen nice olaylar oldu, oysaki onlar ne istenmiş ne de hesaplanmıştı! O halde O nun emri doğrultusunda plan yap ve O nun istediklerine razı ol, velev ki sen istememiş olsan dahi! حكمة 116 كم من مراد يراد وجئ مبااليراد! ومااليراد من حيث التحتسب جاء! فدبر بأمره وارض مبا أراد وإن مل ترضه! تثاب عىل مادبرت وعىل مارضيت. O durumda hem planladıkların için hem de razı oldukların için mükafatlandırılırsın. 15 Temmuz

31 Bayram, alışkanlıktır. Hikmet 117 Her emre itaat etmenin ardından, meşru bir sevinç ve hayır gelir! O yüzden her amel mükafatlandırılır. Hayatını itaat etmek üzerine kur ki; Her itaatin bir bayrama ve ahirette hakiki sevinç ve mutluluğa dönüşsün. حكمة 117 العيد تعويد. فكل امتثال ألمر - يعقبه فرحة رشعية وخري. ومن ثم كل عمل عليه أجر. فاجعل حياتك طاعة تصبح عيدا لكل طاعة وىف الا خرة حقيقة الفرحة والسعادة. 17 Temmuz

32 Ey itaatkar seven! İtaatkarlık hoştur; Ve sen hakikatlisin! Hikmet 118 Ey O nun emirlerini terk eden! Sen de sevdiğini iddia edersin! Hayırsızlıktır senin halin. حكمة 118 ياطائعا ملن أحببت! نعم الطاعة قد صدقت! وياهاجرا أمره - مدعيا حبه! بئس حالك, وكذب ماادعيت! فاملحبة طاعة والطاعة حب وحب ماأحب. Zira iddia ettiğini yalanlamaktır! Sevgi itaattir ve itaat ise sevgidir ve hatta O nun sevmesi, sevgidendir Seyyid 19 Temmuz

33 Hikmet 119 Eğer O nu, kötü günde olduğu gibi iyi günde, darlıkta olduğu gibi bollukta, hastalıkta olduğu gibi sağlıkta da seviyorsan; senin O na olan ne şükrün, ne hamdin, ne de O na karşı ibadetin değişmez. Bil ki, O zaman Sen O nun zâtı için, sevgisinde ihlas sahibisindir. Ve eğer O na olan şükrün, hamdin ve ibadetin daha da çoğalıyorsa; حكمة 119 إذا أحببته ىف الرساء كالرضاء ويرسك كعرسك وعافيتك كمرضك ومل يتغري شكرك وحمدك له وعبادتك إياه إعلم أنك أخلصت ىف محبته لذاته. وإن زادت عبادتك وحمدك وشكرك له Bil ki, O nunla bağlantı halindesin, O nun Cemalinin ışığındasın, Ve O nun sevgisinin ışıklarında fani olmuşsun (yok olmuşsun)! 20 Temmuz 2015 تيقن أنك به اتصلت ونور وجهه نظرت وىف أنوار محبته قد فنيت

34 Hikmet 120 Ey, beni arayan! Kendine bak, o zaman beni göreceksin! حكمة 120 يا باحثا عني أنظر إليك تران فإن رأيتك فقد وجدتني. Eğer kendini görürsen, şüphesiz beni bulmuşsundur! 22 Temmuz

35 Hikmet 121 Nefis (ego) ateştir ve onun yakıtı (enerjisi) ise şehvettir. Onu (nefsi) şehvetten uzak tut ki, onun kötülüğünden ve şüphelerinden korunasın. 27 Temmuz 2015 حكمة 121 النفس نار وقودها الشهوات فاحجبها عن الشهوات تتق رشها والشبهات

36 Eğer ki, Hikmet 122 O nu sevdiğin ve kalbin O nun sevgisi ile dolu olduğu halde, O nun razı olmadığı şeyleri seviyorsan, Ve kalbin O ndan başkasıyla meşgul oluyorsa; O zaman bilmelisin ki, O na olan sevgin riyadır. حكمة 122 إذا أحببته وامتأل قلبك بحبه وأحببت ماال يرضيه وشغل قلبك غريه فاعلم أن حبك له رياء وحال قلبك عصيان وعقلك كربياء. Kalbinin hali isyandır. Ve aklının hali kibirdir. جمدي داود Temmuz

37 O nu zikret. Hikmet 123 Çünkü senin ubudiyetinde (kulluğunda) senin kendini unutturmamak için (O na kulluğunu unutmaman için), Rubutiyetiyle O seni asla unutmuyor. Çünkü senden başka her şey O nu zikreder; Sen O nu unutursun! O nun varlığında gaflete düşme günahkar olsan dahi; Çünkü senin O nu günahkar halinle zikretmen ibadette gaflete düşmenden daha iyidir. Belki senin O nu günah içindeyken zikretmenden dolayı O seni razı olunmuş ve mağfiret edilmiş olarak bağışlar! Ve belki ibadette gaflet senin gafletini O ndan alışkanlığa çevirir! حكمة 123 أذكره فهو ال ينساك بربوبيته - ىك الينسينك نفسك ىف عبوديتك. فكل شئ يذكره إالك تنساه! والتغفل عن حضوره وإن كنت عاصيا - فذكرك إياه ىف عصيان أفضل من غفلة ىف عبادة فلرمبا ذكره ىف معصية يتوب عليك فيها برضا ومغفرة. ولرمبا غفلة ىف عبادة تحول غفلتك عنه إىل عادة! وذكره : حضوره فيك وحضورك ىف حضوره. والفناء فيه ذروة العبودية

38 Ve O nu zikretmen O nun sende var olmasıdır, ve senin varlığın sadece O nun sende var oluşudur, ve O nun sende var olması ve senin varlığının O nda var olması O nda yok olmandır(fena dır). Ve O nda fena ubudiyyetin zirvesidir. 30 Temmuz

39 İtaat (etmek) bir çiçektir ve onun kokusu ihlastır. Hikmet 124 حكمة 124 الطاعة زهرة وعبيقها اإلخالص. 30 Temmuz

40 Hikmet 125 O fadl ile Rabb, ve adl (Adalet) ile İlahtır. O ndan başka kimseden korkma ve yalnızca O na kulluk et; حكمة 125 هو رب بالفضل وإله بالعدل. فالتخش إاله والتعبد سواه ترزق رضاه. İşte o vakit O nun rızasına ulaşırsın. 30 Temmuz

41 Hikmet 126 O ndan O na O nun hayırlarını iste; Subhanehul -Ghaniyyul -Aziz (Güç ve hikmet Sahibi olan her şeyden münezzehtir); Çünkü O sana kendisinden senin için verir, Subhanehul Hamid (Hamd e en çok layık olan her şeyden münezzehtir). حكمة 126 أطلب منه إليه من فضله سبحانه الغنى العزيز يعطك منه لك سبحانه الحميد. وأحب مايحب يهبك حب كل مايحب ويقذف حبك ىف قلب مايحب. فإذ وجدتك من غريه محبوبا إعلم أنك له حبيبا. وإذا أيقنت هذا التعلق قلبك مبن أحبك بل إتصل به تصل. Eğer O nun verdiklerini seversen O sana sevdiği her şeyin sevgisini verir. Ve senin sevgini, kendisinin sevdiği bütün herkesin kalbine verir! Ve sen kendini, O ndan başkalarıyla da seviliyor bulursan; Bil ki, sen O nun sevdiğisin

42 Ve eğer bu şekilde bulursan, kalbini seni sevenle yeterli bulma, ancak sadece ve sadece O nun sevgisi ile bağla kendini, işte o zaman ulaşırsın. 7 Ağustos

43 Hikmet 127 (Ve ben bütün işlerimi Allah a bıraktım, şüphesiz Allah kullarını en iyi görendir.) Eğer işlerini O na Subhanehu ya bırakıyorsan, onları hiç düşünme aklından çıkar. Yoksa yakininde (kesin inanmanda) O nun her şeyi kuşatan ilmi ve gücüne karşı bir şüphe vardır. Ve eğer istemediğin bir şey veriliyor ise sana; bil ki, O senin için en iyi olanı seçendir. حكمة 127 )وأفوض أمرى إىل الله إن الله بصري بالعباد ) إذا فوضت أمرك له سبحانه فالتفكر فيه وألقه عن خاطرك وإال ىف يقينك بإحاطة علمه وقدرته شبهة. وإن أتاك ماالتريد فاعلم أنه إختار الخري لك فالتحزن وأشكره عىل ما أنجاك منه وإن جاءك ماتريد فالتغرت وحدث بنعمته عىل ماأعطاك منه. O zaman üzülme, ve O na seni kurtardığı şeyler için de şükret. Ve eğer istediğin şey sana veriliyorsa, sakın gururlanma ve O nun sana verdiği hayırları dile getir Ağustos

44 Hikmet 128 (Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O nun delillerindendir (mucizelerindendir).) Ey, evlilikte huzuru arayan kimse! Yaradan ile olan huzuru ara ki; Dünyada (hayat) ve öldükten sonra bütün yaratılanlarda huzuru bul. حكمة 128 )ومن آياته أن خلق لكم من أنفسكم أزواجا لتسكنوا إليها...( يا باحثا عن السكينة ىف الزواج! إبحث عنها مع الخالق - تسكن مع املخلوقات ىف الحياة وبعد املامت. وعجبا ملن يبدأ زواجه باملوبيقات من أجل حور طني فانيات - ليحرم من حور عني باقيات. Ve ben o kimseye hayret ederim ki, evliliğe haramlarla başlayan geçici yok olacak olan Hur Tien (Çamurdan yaratılmış kadınlar) için ki, Ondan dolayı ebedi kalıcı olan Hur İn (Cennetin Huri Hanımlarından) onu engelleyecektir.! جمدي داود قيرصي -تركيا Kayseri 21 Ağustos

45 Hikmet 129 Rububiyyet O na mahsustur, ve sen O nun yarattığısın; Kendini başkasına bırakma! O Seyyid ve sen kulsun. O zaman ubudiyyetini(kulluğunu) O na eğilmek ile onurlandır. حكمة 129 الربوبية له وأنت مخلوقه. فالتدعك لغريه. وهو السيد وأنت العبد - فترشف بذل العبودية له فهو موالك وسيدك. وكلام ازداد نظرك ىف األرض نزوال كلام صعدت روحك ىف العىل عروجا. Çünkü O senin Mevlan ve Seyyidindir. Sen gözlerini toprağını en dibine eğdikçe ruhun o kadar yükseklere gider (Uruc) Eylül

46 Hikmet 130 Dünya kaderin (Yazgının); Asılı ve bağlanmış olanıdır. Asılı olanı seç ki, senin seçimlerin doğrultusunda bağlansın, onun üzerine de senin mikdarın takdir edilsin! 10 Eylül 2015 حكمة 130 الدنيا أقدار : معلقة ومربمة. تخري ماعلق لتربم عىل اختيارك فتحدد مقدارك

47 Ey O na giden yolcu! Hikmet 131 Senin yolunda iki düşman vardır; -senin nefsin - en büyüğü, ve -iblis - küçüğü. En büyüğünü yen ki, böylelikle küçüğünü zaten silmiş olursun! İblisin nefsi onu kibirinden dolayı yendi, çünkü onun büyük şeytanı idi! 14 Eylül 2015 حكمة 131 ياسالكا إليه! ىف طريقك عدوان - نفسك - األكرب و - إبلبس- األصغر. فانترص عىل األكرب متح األصغر! فنفس إبليس غلبته كربا فكانت شيطانه األكرب

48 Hikmet 132 Sen O nun muradı (isteği) ile yerine gelen emrisin (emir), O ndan O na, O ndan O na ol; O zaman her şey O nun rızası doğrultusunda seninle olur! حكمة 132 أنت أمره مبراده وله وإليه فكن به إليه يصبح كل ىشء معك لرضاه. 14 Eylül

49 Hikmet 133 Ey o kardeşinin üzerine iftira (onunla ilgili olmayan şeyler söyleyerek) atarak onu öldüren kimse, ve öldürdükten sonra onun etini yiyen! Onun gıyabında (arkasından) konuşarak onu öldürmen sana yetmiyor mu! Eğer onun ölümünün (senin yüzünden olan) hakkını bilseydin, ömrün boyunca onu bırakmazdın ki onun ahirette ki ebedi yerini alabilmek için, ve onun etinin zehrini cehennemin zukkumu olarak yiyeceğini (bilseydin). (Zukkum: şeytan başları gibi bir ağaçtır cehennemde oranın ateş yemeği olarak). (Ve birbirinizin ayıbını aramayın, ve birbirinizin arkasından konuşmayın, birbirinizi kardeşinizin ölü etini yiyecek kadar çok mu seviyorsunuz...) حكمة 133 ياقاتال أخاك بهتانا وآكال لحمه ميتا! أما يكفيك قتله باغتيابه! لو علمت حق قتله ماأورثته مكانك حياة أبدية وسم لحمه زقوما جهنميا. )...وال تجسسوا وال يغتب بعضكم بعضا أيحب أحدكم أن يأكل لحم أخيه ميتا...( Eylül

50 Hikmet 134 O nun sıfatları senin içindir. O onların tanımlamalarından münezzehtir! حكمة 134 صفاته لك. تعاىل سبحانه عاميصفون! O nun sıfatlarının kudreti mahlukatın ulaşamayacağı seviyededir. Ve mahlukatın acziyetidir. Eğer sıfatları öyleyse Zatı hakkında ne demeli! O nun sıfatlarını idrak etmeye çabalamaktan kurtar kendini, ve ondan sonraki her akletmeyi de. Ne zaman ki aklın manalarını idrak etmeyi terk eder, ve karşısında hal, söz, ve hayal söner ve imkansızlıkta erirsin; İşte o durumda O nun kudreti ve kemali karşısında acziyet ve eksikliğinle can bulursun! Sen sadece O nun Kaf ve Nun (OL) ile olan muradısın. وتعاليه بالصفات عن إدراك املخلوقات عجز للمخلوقات فامأدراك بالذات! جرد نفسك عن فهم الصفات ونزهه عن كل إدراك فإذا توقف العقل عن إدراك املعاىن وزال أمامه الحال والكالم والخيال وذاب ىف املحال تيقن أنك محيت بالعجز والنقصان أمام القدرة والكامل! وماأنت إال مراده بكاف ونون 99 98

51 Subhanehu ve teâlâ onların vasiflandirmalarindan münezzehtir ve yücedir. 21 Eylül 2015 (ENAM, 6/100) وسبحانه وتعاىل عاميصفون

52 Hikmet 135 Dünyayı O nun için ayaklarının altına al. Kalbine alma. Öyle yaparsan sana emrettiklerine itaat etmen için sana yardım eder, ve seni, Sana yasakladığı günahlardan korur! 28 Eylül 2015 حكمة 135 اجعل الدنيا تحت قدميك إليه ال ىف قلبك عنه يعينك عىل ما أمرك به ىف طاعته ويعيذك فيام نهاك عنه ىف معصيته

53 Hikmet 136 O Subhanehu daima seninle bağlantılı. O nu kendine kıble et; aksine sırtını dönme! Bil ki, seni mahrum bıraktığı ya da senden uzaklaştırdığı şeyler senin için hayırlıdır. Çünkü senin için daha hayırlısını hazırlamıştır! Sen O nasın. حكمة 136 هو سبحانه متصل بك دامئا فاجعله قبلتك والتدبره. واعلم أن ماحرمك منه أورصفه عنك خري لك وادخر لك أفضل منه. أنت له ومن له وأمره منه فاليحزن عىل أمره وقدره فيه. Ve O na olan ve işlerini O na bırakan, O nun kaderinden ve işlerinden üzüntü duymamalıdır. 28 Eylül

54 Hikmet 137 O nu bulan neyi kaybetti?! Ve O nu kaybeden neyi buldu?! حكمة 137 ماذا فقد من وجده وماذا وجد من فقده! O na düşman olan ne kadar değerli olabilir?! O na değerli olan ne kadar değersizleşebilir?! O na giden geri çevirilir mi?! O ndan isteyene verilmez mi?! 29 Eylül 2015 هل يعز من عاداه وكيف يذل من وااله! هل يرد من آتاه وكيف يخيب من رجاه!

55 Hikmet 138 Zulüm zalim için zulümattır (zifiri karanlık). Ve zalimden mazluma hediye edilmiş bir vergidir. Zalimlerin işleri onunla ne kadar yükselirse, mazlumunda makamı (yeri) ve derecesi onunla o kadar yükselir; حكمة 138 الظلم ظلامت للظامل, وعطاء ومنحة منه للمظلوم وكلام ارتفع شأن الظامل ازداد مقام وعلو درجة املظلوم حتى يهوى الظامل ىف الدرك األسفل مع أسفل السافلني ويرتقى املظلوم ىف أعىل عليني مع النبيني واملتقني. Ta ki zalim en kötülerle o en aşağı yere (derk - derk eksi derecedir cehennem için) atılana (ininceye/ düşünceye) kadar, Ve mazlum, peygamberlerle ve müttakilerle (cennetliklerle) o en yüksek yere (makama) ulaşıncaya kadar. ( التحزن إن الله معنا ) جمدى داوود (Üzülme Allah bizimle beraberdir.) 7 Ekim

56 Neden, nasıl ve nerede? Hikmet 139 Sorma bunları, çünkü bu kaderdir ve O nun işleridir, ve kaza ise O nun muradıdır! Yakin ile O nun işleri ile ilgili sakin ol ve razı gel O nun kazası ile. حكمة 139 مل وكيف ومتى التسل فالقدر أمره والقضاء مراده. فكن عن يقن مطمئنا ألمره راضيا بقضائه وإال فلتخرج من أرضه ومن وتحت سامئه. Yoksa O nun Arz ından git ve O nun Arş ının (göklerinin) altından çekil git!! Ekim

57 Hikmet 140 Nefsimin nefsimle meşgul olduğunu öğrendim; öyle ki nefsim kendi kendine derinleşerek hatalarını tesbit ediyordu. Nefsim, nefsim üzerinde ve nefsimin hataları üzerinde durmakta! O kişilere hayret ederim ki, başkalarının nefislerinin hatalarını takip ederler de bu nedenle hem kendilerinin hatalarıı (günahlarını) hem de başka nefislerinkini yüklenirler. 11 Ekim 2015 حكمة 140 تعلمت أن أشغل نفىس بنفىس حتى انغمست نفىس ىف عيوب نفىس فاعتكفت نفىس عىل نفىس وأمراض نفىس! فعجبت ملن تتبع عورات نفس غريه حتى حمل عيوب نفسه ونفس غريه!!!

58 Hikmet 141 Benden al, hakkımı alma! Hakkımı almak, ölü etimi yemek olur! Ya da hakkımda hüküm vermeden önce bana bir sor; حكمة 141 خذ منى والتأخذ عنى - فاألخذ عنى أكل لحمى ميتى. وإال تبني منى قبل أن تحكم. وإن مل تفعل فأنت جاهل وستندم. Eğer böyle yapmazsan bir cahilsin ve elbette pişman olacaksın!! 11 Ekim

59 Hikmet 142 Ey Rabbimden bana verileni benden çalan! Benden fani olanı çaldın! Sen cidden anlasaydın ve aklen kavrasaydın kesinlikle çalmazdın; o durumda baki kalırdın ve baki olanlar da sana kalırdı!! Ama sen fanide yok oldun ve baki için baki kalmadın! حكمة 142 ياسالبا منى عطاء رىب! أخذت الفاىن. إن كنت حقا عاقال - ماسلبت لتبقى ويبقى لك الباقى. لكنك فنيت ىف الفاىن وماأبقيت للباقى Ekim

60 Ey nefsim! Sen nefsimin şeytanısın. Hikmet 143 Şeytanı suçlama, şeytanın şeytanı (iblis melun), secde etmeyen senden başkası değildi- nefsiydi!!! 11 Ekim 2015 حكمة 143 يانفس! أنت شيطان نفىس - فالتلومني الشيطان وإال من كان شيطان اللعني حني مل يسجد إالك يانفسه

61 Ey kalp! Hikmet 144 حكمة 144 ياقلب! Hevan ile kalbini yorma ki, seni ve onu Haviye ye (cehennemin dibi) attırmasın. Sevdiğinde ise radiye ve marziye (razı olan ve olunan) olarak sev ki, sevgiyi bilen ve merhametli bir nefsin yanında sükunet bulasın! Ve O nun ayetlerinden olarak sizin için nefslerinizden zevceler yaratmıştır ki, onunla sükun bulasınız. 11 Ekim 2015 التجهد القالب بهواك فيام يهوى بك وبه ىف الهاوية. وإن عشقت ففى الراضية املرضية لتسكن إىل نفس ودودة رحيمية.. )ومن آياته أن خلق لكم من أنفسكم أزواجا لتسكنوا إليها وجعل بينكم مودة ورحمة )

62 Ey göz! Hikmet 145 حكمة 145 ياعني! Senin ayıbın sana yasak olanlara bakmandır. Sen razı olur muydun, başka biri sana ait olana ve sadece sana helal olana baksın? Sen uyursun ama Allah ın gözleri uyumaz!!! 11 Ekim 2015 عيب عليك النظر ملا ال يحل فهل ترضني من غريك النظر ملا لك وتنامني وعني الله مل تنم!!

63 Ey ayaklar! Hikmet 146 حكمة 146 قدماي! Rabbinizin emriyle; hayırda yürüyenler, görev olarak çalışanlar ve arzda her canlının yediği rızıktan yiyenler olun! Yoksa evde durun ya da kendinizi kesin. 12 Ekim 2015 Yanlarından yürüyerek, (Allah ın) rızkından yiyin. كونا بأمر ربك ىف الخري سعيا والعمل فرضا واألكل من رزق الذى مامن دابة ىف األرض إال وعليه رزقها! وإال فليسعك بيتك أو القطع أفضل. )فامشوا ىف مناكبها وكلوا من رزقه )»فليسعك بيتك«

64 Ey ellerim! Hikmet 147 حكمة 147 يداي! Hakk yardımcıları olun. Hayrı getirin ve hayra sarfedin; cömert olun, engelleyici veya sıkı olmayın. Zayıflara güç, yetimlere baba, küçüklere güç ve himaye, hanım ve aileye merhametli ve koruyan (koruyucu) olun. Aksi takdirde ziyan ve pişmanlık olur ve kesilmeniz daha hayırlı ve koruyucu olur! 12 Ekim 2015 كونا للحق عونا والخري جلبا وىف العطاء سخاءا المنعا أو حرمانا للضعيف قوة ولليتيم أبا وللصغري عضدا وللزوجة أهال ورحمة وحامية - وإال فالخرسان والندامة والبرت أفضل ووقاية

65 Ey dil! Hikmet 148 Susmakla kendini dizginle ve Hakk için bir at ol. Aklını da o ata süvari eyle. Konuşmak bir denizdir. Dili tutmak ise onun incisidir. Hakikat onun ışığı ve yalan onun karanlığıdır. Zikir senin misk kokun, zikirsizliğin ise pis kokun, Kur an senin himayen, adaletin, kurtuluşun ve korumandır. Yoksa susmak yüzünü ateşe atmaktan daha iyidir! Anan seni kaybetseydi ya Muaz; insanlar dillerinin mahsullerinden dolayı yüzleri üzere ateşe atılacaklardır. Seyyid 12 Ekim 2015 حكمة 148 يالسان! تلجم بالصمت وكن للحق حصانا واجعل العقل فارسك. فالكالم بحر والصمت لؤلؤه والصدق نوره والكذب لجته. و الذكر مسكك والنسيان نتنك والقرآن حصنك وعدلك ونجاتك وصيانتك وإال فالخرس أفضل من الكب عىل وجهك!»اليكب الناس عىل وجوههم ىف النار إال حصائد ألسنتهم «

66 Konuşmak emanettir. Yalanı hıyanettir. Hikmet 149 Susmak hıyanetten iyidir. Ancak bazen susmak dilsiz şeytanlıktır, veya kalbî günahtır! حكمة 149 الكالم أمانة وكذبه خيانة والصمت أفضل من الخيانة وأحيانا الصمت شيطنة أو إثم قلبى! )و ال ت ك ت م وا الش ه اد ة و م ن ي ك ت م ه ا ف إ ن ه آث م ق ل ب ه و الل ه مب ا ت ع م ل ون ع ل يم ( Şahitliği de gizlemeyin. Ve kim onu (şahit olduğu şeyi) gizlerse o takdirde muhakkak ki onun kalbi günahkardır. Rasûlullah (sas) dedi ki: (Bakara, 2/283) Hakkı gizleyen dilsiz şeytandır.»كاتم الحق شيطان أخرس « Ekim

67 Hikmet 150 Seni kim yönlendirdi! Hidayete erdiren, seni hidayete erdirsin! Sen bir vadidesin ben başka bir vadide. Al benden ne istiyorsan ama beni bırak. حكمة 150 ماذا دهاك ياهاك! هداك الهادى فأنت بواد وأنا بواد. خذ مالك منى ودعنى ولكنك لن تأخذىن منى. Beni benden alamazsın! 13 Ekim

68 Hikmet 151 Kâinat bir resimdir (suret) ve aslı ise muradullah (Allah ın isteği)! O bir şey irade ettiği (dilediği) zaman O nun emri, sadece ona: Ol! demektir. O, hemen olur. 13 Ekim 2015 (YASIN, 36/82) حكمة 151 الكون صورة واألصل مراده! )إنا أمره إذا أراد شيئا أن يقول له كن فيكون )

69 Hikmet 152 Benden istediğini al kalbim hariç, zira o O na aittir! Hakkımda istediğini söyle.o nun muradının dışında hiç bir şey olmaz. Benim için istediğin planı yap, her şey ancak kaderledir! İki şeyi O bana garantiliyor: - Rızık - Ecel حكمة 152 خذ منى ماشئت إال قلبى فهو له وقل عنى ماتريد فلن يكون إال ماأراد ودبر ىل ماتريد فكل شئ بقدر! ضمن ىل اثنتني : الرزق واألجل. فلن أخشاك وأخشاه ولن أرضيك وأرضيه. Ben senden asla korkmam ancak O ndan korkarım. Seni asla razı edecek değilim, ancak O nu razı edeceğim Ekim

70 Hikmet 153 Ve sende O nun işaretlerindendir ki gücün geliştiğinde ve muktedir olduğunda senden senin için bir sükunet yaratır. حكمة 153 ومن آياته فيك منك لك سكنى قد خلق - حني ترعرع قوتك وتظهر قدرتك. Kendileriyle sükunet (huzur) bulasınız ve aranızda sevgi ve merhamet olsun diye size kendinizden eşler yaratması O nun ayetlerindendir. 16 Ekim 2015 (RUM, 30/21) ( ومن آياته أن خلق لكم من أنفسكم أزواجا لتسكنوا إليها... )

71 Hikmet 154 Evliliğin nedeni, Subhanehu nun nedenlediğidir. Organlar olgunluğa ulaştığında sükuna ermeleri için. Gözlerin sükuna ererek harama bakmamaları, ellerin sükuna ererek haram ellere dokunmamaları için. Ve diğer organları bunlara kıyas edebilirsin! Akıl O na itaatle meşgul ve kalp ise sevgisiyle. Evet gerçekten bir sükunet; Genişletilmiş arzda ikameti için rahatlaması ve faydalı işler yapabilmesi için. Ve organlardan birinin hıyaneti, sükuneti kaçırır ve geriye ziyan ve pişmanlık bırakır. حكمة 154 وعلة النكاح سبحانه قد علل سكون الجوارح بعد تكمل العني تستقر- فالتنظر ملحرم واليد التلمس غري محلل وباملثل باقى الجوارح فتعلم. العقل ينشغل بطاعته والقلب مبحبته... إنها السكنية للتفرغ لعامرة أرض ممهدة ونتاج املنفعة. وإن خانت جارحة فضياع السكينة وخسة وندامة»

72 16 Ekim onlarda sükunet bulmanız için...»... لتسكنوا إليها...«

73 Hikmet 155 O kudretiyle YAPMAK kanununu YARATMAK kanununa vermiştir. Yaratmak: O nun senden senin zevceni yaratması alametlerindendir. Ve YAPMAK, karı-koca arasında sevgi ve merhamet oluşturarak sükunete kavuşturmaktır. حكمة 155 وبقدرته أدخل الجعل عىل الخلق فالخلق من آياته من نفسك زوجك والجعل باملحبة واملودة الستمرار السكينة بود ورحمة. )ومن آياته أن خلق لكم من انفسكم أزواجا لتسكنوا إليها وجعل بينكم مودة ورحمة ) Kendileriyle sükunet (huzur) bulasınız ve aranızda sevgi ve merhamet olsun diye size kendinizden eşler yaratması O nun ayetlerindendir. (RUM, 30/21) Ekim

74 Hikmet 156 Subhanehu el-azim el-kudret alametlerinde! Sevgi ve merhameti muhafaza etmek, istek ve şevki devam ettirmek ve eşler arasındaki sıkıntıyı def etmek için; Ayda bir hafta ikisine de cinsel izin vermiştir ve doğum izni de 40 gündür!!! حكمة 156 سبحانه ىف آياته عظيم القدرة! للمحافظة عىل املودة والرحمة ليستمرا مع الشوق والرغبة دفع امللل بني الزوج والزوجة فأعطى عطلة شهرية ووالدية للزوج من زوجه!!! Sana kadınların ay halini (hayız) sorarlar. De ki: O bir ezadır (rahatsızlıktır). Bu yüzden hayz zamanda kadınlara yaklaşmayın. 16 Ekim 2015 )و ي س أ ل ون ك ع ن ال م ح يض ق ل ه و أ ذ ى ف اع ت ز ل وا الن س اء يف ال م ح يض و ال ت ق ر ب وه ن ح ت ى ي ط ه ر ن...(

75 Hikmet 157 Bazen kaçmak kavuşmaktır ve susmak kurtarıcı bir konuşmadır! 17 Ekim 2015 حكمة 157 وأحيانا الهروب مواجهة والصمت كالم منقذ

76 Hikmet 158 Güçlü ve cesur olan zalim olmaz mazlum olur. Güçlüdür ama bağışlar. Zulüm iki cinstir: - haddi aşan zulüm; başkalarına zulüm yapmakla kişinin kendisine yaptığı zulüm. - haddi aşmayan zulüm; kişinin sadece kendisine yaptığı zulüm. 17 Ekim 2015 حكمة 158 ليس من املروءة أن تظلم ولكن أن تكون مظلوما وتقدر وتعفو. والظلم نوعان : - الظلم املركب هو ظلم النفس بظلم نفس الغري وهذاهو الظلم املتعدى. أما الظلم غري املتعدى هو ظلم النفس فقط

77 Hikmet 159 Ve bazen ayrılıkta şifa vardır, ve kavuşma olsa şifa olmayacaktır! 17 Ekim 2015 حكمة 159 وىف الهجر أحيانا دواء - ولو وجد الوصل ماجاء الشفاء

78 Hikmet 160 Konuşmak endüstri ise susmak üründür. حكمة 160 الكالم صناعة, والصمت صنعة, والعلم وهب وكسب. İlim ise vehbii (verilen) ve kesbii dir (kazanılan)! 17 Ekim

79 Eğitim iki türdür: - Rabbânî Rububiyye - İnsanî terbiye (eğitim) Hikmet 161 Ve insanî eğitim eksildiğinde Rabbânî eğitim kişiyi bırakmaz! Musa(as) ya baksana! Onu kim eğitti ve korudu, himaye etti?! حكمة 161 الرتبية اثنتان : - ربانية الربوبية. - وإنسانية البرشية. وإن سقطت البرشية ماتخلت الربانية! فانظر ملوىس من رباه ومن تواله! وللسامرى من رباه! Ve Samiri ye bak! Onu kim eğitti?! (Samiri Musa(as) nın kavminden idi. Annesi onu dağda doğurmuş ve ölmüştü. Allah ona büyüyene kadar sürekli Cebrail i (as) göndererek önce süt sonra yemekle besletiyordu

80 Musa (as) kavmini Harun (as) ile birlikte bırakarak Tur-i Sina dağına çıktığında Samiri bir buzağı yaparak kavmi ona taptırmakla dalalete yönlendirmiştir). 17 Ekim

81 Hikmet 162 Yol ikidir: - kaza ile verilen - orantılı olarak planlanan. 17 Ekim 2015 حكمة 162 الدرب دربان : مرضوب مسلوك ومدبر بسلوك

82 Hikmet 163 Konuş ki öğreneyim, Sor ki bana cevabını veresin! Benim suskunluğum ilim için bir hacet ve konuşmam ise düzeltilmesi için hatalı. حكمة 163 تكلم لىك أتعلم وسلنى ىك تجيبنى! فصمتى رغبة ىف العلم وكالمى أخطاء لتصحح! 17 Ekim

83 Hikmet 164 Onu boğulmaktan kurtarmak için elini uzattı ve kurtardı ama kendisi boğuldu! Ey ey kader! حكمة 164 مد يده له لينقذه من الغرق فأنقذه وغرق! فياله من قدر! 17 Ekim

84 Hikmet 165 Sen onda (dünya) ne sevinmek ne de şaka yapmak için varsın; Onun lezzeti acılı, ve süsü sahtedir. Sen, karar dairesine(gerçek ve kalıcı evine) giderken oraya uğrayan bir misafirsin. Nasılını (halini) düzelt ki o halde gerçekten sevin ve rahat yurdunu kazan! حكمة 165 ماوجدت فيها لتفرح ومترح فنعيمها أوجاع وزينتها زيف وأنت فيها ضيف إىل دار القرار فأحسن الكيف تستقر وتقر. 18 Ekim

85 Hikmet 166 Onu içinde ara, ve hatalarını kendi içinde ara, ama eğer benim hatalarımı araştırıyorsan, benden araştır ve eğer bunu yapamıyorsan, demek ki hata sendedir! حكمة 166 ابحث عنه فيك وفتش عنك فيك وإن أردت عنى فمنى وإن مل تستطع فالعيب فيك! 23 Ekim

86 Hikmet 167 Zamirlerde, onların sahibinin varlığı için ispat vardır. Sen (sen) varlığını nasıl ispat edebilesin ki anılan bir şey bile değildin. Onları yoktan var edeni zikret, böylelikle ebedi zikredilesin. Ve gururu bırak zira İblis ben dedi ve ebedi kötü oldu gitti!! حكمة 167 وىف الضامئر إثبات لوجود أصحابها - فكيف تذكر ( أنت ) وكنت شيئا منسيا!! فاذكر من أوجدها من عدم لتكن أبدا مذكورا ودع الغرور فإبليس قال : أنا - فصار أبدا شقيا Ekim

87 Hikmet 168 Sevgi, senin sevilmiş olmandır! حكمة 168 الحب : هو أن تكون محبوبا. 23 Ekim

88 Acaba ne dersin?! Hikmet 169 Aklın senden alınsa karşılığında gökler ve yerler ve onların mülkü sana verilse kabul eder misin?! O halde sana hayırlar verene karşı sen de hayırlı ol ve rıza göster! Ve Allah ın nimetini saymaya kalksanız sayamazsınız. 26 Ekim 2015 حكمة 169 ياترى ماذا ترى! لو سلبت عقلك وملكت السموات واألرض ومن فيهن - فهل ترىض! فاتق الذى أنعم وأحسن وأرض! )وإن تعدوا نعمة الله التحصوها )

89 Hikmet 170 Ey filanca! Nedir senin halin? Başkalarından korkarsın ve onları memnun edersin de O nun rızasını istersin! حكمة 170 ماذا دهاك ياهاك! تخىش وترىض سواه وتطلب رضاه!!...ve insanlardan çekiniyordun Allah korkman için daha çok hak sahibidir. 26 Ekim 2015 )وتخىش الناس والله أحق أن تخشاه )

90 Hikmet 171 Kim, kime ve ne zaman? Sen, O na ve O istediği zaman! İşte kendini ve yaradılış sebebini tanı ve işlerini hazırla. Azığın çok olsun! حكمة 171 من وملن ومتى أنت له حني يريد فاعرف نفسك وعلة وجودك وأعد العدة وليكن زادك كثريا. 27 Ekim

91 Hikmet 172 Olanların her biri, olmadan önce var olmayanlardı. Sadece O vardı; nasılsız ve nerdesiz vardı! Ve olanların her biri; olmaları gerektiği için var oldular, O öyle istediği için. O halde bak kendine; nasıl ve ne olmalısın?! حكمة 172 كل ماكان - مل يكن قبل أن يكون - إال هو كان بالكيف كان والأين يكون وماكان كان ألنه كان يجب أن يكون - ألنه أراده أن يكون. فانظر ىف نفسك ماذا وكيف يجب أن تكون. 28 Ekim

92 Hikmet 173 Doğrusu, renklerin de lisansları, dışarı yansıtmaları, ifadeleri, katkıları, etkilemeleri, performans sonuçları, terbiyeleri vardır; Öğren ve tedebbür et ki sen de onları anla! حكمة 173 أال إن لأللوان لغات وتعبريات وإيحاءات وإشارات وتأثريات وصناعات وتربيات - تعلم وتدبر - تفهم. 29 Ekim

93 Ben kimim? -Hiçbiri (hiçbir şey) 29 Ekim 2015 Hikmet 174 حكمة 174 من أنا الشئ!

94 Hikmet 175 Ne ben de, ne de sen de. Çünkü (ben) muhatap olarak (sen) im, ve (sen) muhatap olarak (ben) sin. Demek ki hepimiz zamirlerle toplanıyoruz (yani Adem de). Ve toprak ve su karışımı bir çamurdan olan tek bir asılda birleşiyoruz! حكمة 175 التقل أنا وأنت فأنا باملخاطب أنت وأنت باملخاطب أنا - فاجتمعنا بالضامئر فالتفرق. واتحدنا ىف األصل واحدا واألصل من طني. 29 Ekim

95 Hikmet 176 Bilenle konuşursan öğrenirsin. Cahille konuşursan aranızdaki farkı fark etmek güçleşir. حكمة 176 إذا خاطبت العامل تعلمت والجاهل صعب التفريق بينكام وبالصمت اتقيت وأخفت - فاتق الله مااستطعت! Ama sükut etmek seni halktan korur ve halkı senden korkutur. O halde Allah tan korkabildiğin kadar kork! Kasım

96 Ey hiç! Hikmet 177 Her şeyi bütün alakalarıyla bırak. Nasıl olur da bir hiç olarak sen herhangi birşeye alaka duyarsın?! Her şey O nu tesbih ve hamd eder senden başka ey hiç! Kendini hamd ile tesbih edenlerden saydırmak ve günahsız şeyler arasına girmek için uğraş ve hiçlikten kurtularak bir şey olmaya bak. حكمة 177 ياالىشء! دع األشياء كلها وأمورها - فكيف تعبأ بيشء ياالىشء! فكل يشء يسبح بحمده إالك! فاثبت نفسك ىف األشياء مسبحا بال عصيان لتصبح شيئا كسواك Kasım

97 Sen beni görensin. Hikmet 178 Fakat üm azalarım Sen in aşkında erir de ben Sen i göremem. حكمة 178 انت الذى تراىن وذابت ىف عشقك أوصاىل- والأراك. فهال يشفع ىل ذاك برؤياك! Bu yüzden, Sen in görmen bana şefaat edecek! 3 Kasım

98 Hikmet 179 Bazı zanlardan sakınırsan günahsız olursun. Hüsnü zan edersen, mükafat alırsın. İyi zan beslersen, emin görülürsün. Zannın çoğundan kaçının çünkü zannın bir kısmı günahtır. Ben kulumun zannı üzereyim. حكمة 179 إتق بعض الظن - التأثم. أحسن الظن - تثب. كن عند حسن الظن - تؤمتن. )إن بعض الظن إثم ) )وأحسن كام أحسن الله إليك )»أنا عند حسن ظن عبدى« Allah ın sana ihsan ettiği gibi sende ihsan et. 3 Kasım

99 Hikmet 180 Al ama kendin için alma; temizlenirsin ve çoğalır. Ver ama isteme ki; aziz olursun ve ihtiyacın kalmaz. 3 Kasım 2015 حكمة 180 خذ وال تأخذ تطهر وتزدد. أعط والتستعط تعز والتضام

100 Hikmet 181 Kendime baktığımla sana bakıyorum, Sen bana benim baktığımla bakma!! حكمة 181 أراك مباأراىن فالتران مباأراك. 5 Kasım

101 Hikmet 182 O nun sevgisinde ihlasın varsa O na bağlandın demektir. Ve O na bağlandıysan O nu tanıdın demektir. Eğer tanıdıysan ulaştın demektir. حكمة 182 إذا أخلصت ىف محبته اتصلت وإذا اتصلت عرفت وإذا عرفت وصلت وإذا وصلت أحببت لقاء املحبوب واستوى عندك كل ىشء ومحبته ىف طاعته حتى تصبح طاعته لوجودك كالهواء بل أشد. Eğer ulaştıysan, sevgiliyle buluşmayı seviyorsun demektir. İşte o vakit seni için her şey eşit olur Ta ki O nun, kendisine itaat edilmesindeki sevgisi, senin var olman için hayat nefesleri oluncaya kadar.. 7 Kasım

102 Hikmet 183 Zaman bana sadece Allah a güvenebileceğimi öğretti. İnsanlar iki cinstir: - Emin (güvenilir) olan: Onun toplumda yeri yoktur. - Emin olmayan: Ona da güven yoktur. Emin olan eminliğinin hapsindeyken, emin olmayan emin olana zarar vermektedir. Ey zaman, ne kadar da hayrete şayansın! حكمة 183 علمنى الزمان : أن ال أثق سوى ىف الله. والناس نوعان : -أمني ليس له مكان. - خائن ليس له أمان واألمني ىف أمانته سجني والخائن يسئ إىل األمني - فياله من زمان! 12 Kasım

103 Hikmet 184 Ey filan! Nedir senin halin?! Beni çağırıyorsun, ben de geliyorum, ama seni göremiyorum!! Ve seni gördüğümde de kaçıyorsun benden! حكمة 184 ماذا دهاك ياهاك! تنادينى فآتيك فال أراك! وحني أراك تفر إىل هناك! (Bu tipler münafık ve menfaatçi insanların alametleridir.) 14 Kasım

104 Hikmet 185 Sükut daha iyi de olsa bazen susmak haramdır; Ve hedefe ulaşmak için haram yol kullanılmaz ve başkalarının hakkı ihlal edilmez. حكمة 185 إذا كان الصمت أفضل فأحيانا يكون حراما! والغاية التربر الوسيلة إذا أرضت الوسيلة بالغري أو تعدت. 21 Kasım

105 Hikmet 186 Cimrilik çölünde ve şiddetli zulüm sıcağında, yemişi bol ve gölgesi uzun bir ağaç ol. 21 Kasım 2015 حكمة 186 كن شجرة مثمرة بظل مديد ىف صحراء البخل وحرارة الظلم الشديد

106 Biliyorum deme! Hikmet 187 Zira insanlığın atası (Hz.Adem) bilmiyordu ve Yaratılanlar Efendisi ne de bilmediklerini Allah Subhanehu öğretti! 21 Kasım 2015 حكمة 187 التقل إىن أعلم فأبو البرش مل يكن يعلم وسيد الخلق علمه سبحانه مامل يكن يعلم!

107 Hikmet 188 Vahidiyyetteki (birlik - tevhîd) muhabbettir, Meyvesinin devamı ise Muhabbetullah tadır. Eğer sevdiysen birlik oldun ve meyvelendin demektir. 21 Kasım 2015 حكمة 188 األصل ىف الواحدية املحبة ودميومة مثارها ىف الله - فإذا أحببت اتحدت وأمثرت

108 Hikmet 189 Sende günahkar olan için sen de günahkar olma; Bu takvaca daha büyük ve üstün. O ndan engelleme sen engellenmiş olsan da; Bu ise ihsan ve fadl! Ve birisiyle barışık değilsen bütün kapıları kapatma, belki bir gün bir açık kapı ararsın. 22 Kasım 2015 حكمة 189 التعص فيه إنسانا عصاه فيك فهذا أرفع وأتقى. والمتنع فيه عمن حرمك فهذا إحسان وفضل. وإذا خاصمت التغلق كل األبواب فلرمبا تحتاج يوما منها بابا

109 Hikmet 190 Ne ibadetinle övün, zira bu O nun fadlıyladır. Ne de O ndan sakındığın için övün, bu da O nun hidayetiyledir. Bilakis, O nun sevgisinden uzak bir itaatle meşgul olma. حكمة 190 التغرت بالعبادة فهى من فضله وال بالطاعة فهى بهدايته والتشغلك طاعته عن محبته - بل اجعل محبته لطاعته تصبح عبادتك ىف محراب محبته ووصلته. Aksine O na itaatin sevgisinde ol ki, ibadetin O nun sevgisinin ve bağlılığının mihrabında olsun Kasım

110 Hikmet 191 Yağmurun ilki bir damlaysa, sevincin ilki de bir tebessüm, hüzün ve bir gözyaşı olabilir. Cinayet de bir tek kelime veya bir kem bakışla gerçekleşebilir. حكمة 191 إن كان أول الغيث قطرة فأول الفرح بسمة والحزن دمعة والقتل كلمة أو عبسة. 11 Aralık

111 Ey Ekici! Hikmetler: 192 Ekeceğin toprağı iyi seç ve tohumu takva ile koru. O durumda bitkin sıkıntısız büyür ve mahsulü faydalı olur. (Zira karakterik özellikler nesillere aktarılmaktadır.) حكمة 192 يازارعا! تخري أرضا لحرثك صالحة واحفظ البذرة بالتقوى يكن الزرع فالحا والثمر جنيا نافعا. )فإن العرق دساس ) 11 Aralık

112 Hikmet 193 Arzu ettiğini ye ve dilediğini iç. حكمة 193 كل وارشب ماشئت من حله ىف محله. Ancak, helalden al ve uygun yere harca. 12 Aralık

113 Hikmet 194 Seni Allah a yaklaştıran dert, seni O ndan alıkoyan nimetten hayırlıdır. حكمة 194 إبتالء يقربك منه خري من نعمة تشغلك عنه. 23 Aralık

114 Hikmet 195 İyi hasat almak istersen iyi tohumu doğru yere ek ki 700 kat versin ve Subhanehu katında sana zengin bahçeler oluştursun....yedi başak bitiren ve her başağında yüz tane bulunan bir tohum gibidir Ocak 2016 (Balara, 2/261) حكمة 195 إذ أردت أن تحصد فتخري الحبة أو النبتة الصالحة وىف مكانها لتجنى سبعامئة حتى تصري لك عنده حقوال غناء. )ك م ث ل ح ب ة أ ن ب ت ت س ب ع س ن اب ل يف ك ل س ن ب ل ة م ائ ة ح ب ة..( البقرة:

115 Hikmet 196 İyi amelleri mükemmellikle yap ve sonra O ve kulları seni sevecek diye hüsnü zan eyle. O senin hüsnü zannında olacaktır. حكمة 196 أتقن العمل وأحسن الظن فيه يحبك وعباده ويكن عند حسن ظنك. 16 Ocak

116 Hikmet 197 Dil bir bitkidir ve konuşmak onun meyveleri. Onu koru ki ondan semere toplayasın. حكمة 197 اللسان نبتة والكالم مثارها حافظ عليها تجن خريها وإن تركتها كبتك عىل وجهك ىف نار حطبها. Eğer onu bırakırsan o da seni odununun ateşine yüzüstü atıverir. 13 Şubat

117 Hikmet 198 Maziyi, içinde yaşadığın an için veya istikbalin için anarsan, içinde bulunduğun an ve ümit ettiğin gelecek için bir tecrübe ve bir yön gösterici eyle. حكمة 198 إذا ذكرت مافات ىف حارض أو لا ت ; فاجعله عربة وخربة لحارض أنت فيه ومستقبل أنت راجيه. 9 Nisan

118 Hikmetler: 199 Geçmişinden almayan yükselişine veremez ve geçmişinde ölür. Zira kökleri olmayan ağaçlar kururlar; ne tohum ne de yemiş verirler. 9 Nisan 2016 حكمة 199 من مل يأخذ من ماضيه فلن يعط لعاليه وميت ىف ماضيه فاألشجار بدون الجذور تجف بالمثار أو بذور

119 Hikmet 200 Fiillerini bir ağaç eyle; Onun sulanması ihlas ve desteklenmesi ise en iyi meyveleri ondan üretmek için mükemmel çalışmaktır. حكمة 200 اجعل أعاملك شجرة تروى باإلخالص, وترعى باتقان لتثمر أطيب الثامر. )إن الله يحب إذا عمل أحدكم عمال أن يتقنه( (Muhakkak ki Allah, sizden, yapılan bir işin mükemmel yapılmasını sever.) 9 Nisan

120 Biyografi السرية الذاتية 27 Ocak 1961 de Mısır ın Sandapast köyünde dünyaya gelmiştir yılında Kahire Ünivesitesi arkeoloji bölümünden mezun olduktan sonra İslam bilimlerinde de ihtisas yapmış ve 1987 yılında mezun olmuştur yılında ihtisas amacıyla Viyana ya giden Mecdî Dawoud, orada Oryantalistik Enstitüsü nde Arabistik ve İslâm Bilimleri ihtisasına devam etmiştir. Buna paralel olarak Yüksek Enstitüde Almanca ve Latince lisan öğrenmiştir. Daha sonra Profesör olarak Avusturya nın resmî okullarında (bütün sınıf kademelerinde) İslâm üzere ders vermiştir. Bunun yanında bazı meslektaşları ile birlikte zorunlu İslâm ders kitaplarına da içerik yazmıştır. Bu kitaplarin ismi Islam in meinem Leben ve Mein Leben für den Islam. 239 الشيخ مجدى داود ولد ىف السابع والعرشين من يناير عام ألف وتسعامئة وواحد وستني ىف مرص. ثم بعد ذلك أنهى دراسات علم الا ثار بجامعة القاهرة ثم بعد ذلك درس علم الدراسات اإلسالمية وحصل عىل دبلوم الدراسات اإلسالمية ىف عام.1987 سافر إىل فينا بجمهورية النمسا عام 1988 والتحق بكلية االسترشاق قسم الدراسات العربية واإلسالمية وأكمل الدراسة هناك واألبحاث. درس اللغة األملانية واللغة الالتينية وذلك بجامعه فينا. ثم بعد ذلك ع ني كمدرس مساعد وأستاذ علوم الدين اإلسالمى ىف املدارس الرسمية واملعاهد وقام بتدريس الدين اإلسالمى فيها 238

121 Viyana Afro-Asia Enstitüsü de Dinler Arası Diyalog başlığı altında, haftalık yapılan seminerlerde katılımcı olarak yer almıştır. Viyana Hukuk Fakültesinde İslâm Hukuku üzerine zaman zaman açıklamalarda bulunmuş ve bazı gazetelerde makaleler yazmıştır. O tarihlerde uluslar arası Barış Örgütüne de üye olup onların gazetelerinde de makaleler yazmıştır. Halen Kur an-ı Kerîm tefsiri ile meşgul olan Prof. Dr. Mecdî Dawoud, Arapça yaptığı tefsirlerin Almanca, Türkçe ve Fransızca tercümesi üzerine de yoğun çalışmasını sürdürmektedir. Bu çalışmalar yazılmaya başlar başlamaz üçer-beşer sayfalar halinde internet sayfasına eklenmektedir. Bazı çalışmalar tamamlanıp baskıya verilirken üzerinde çalışılanlar internet sayfasına eklenmeye devam etmektedir. Diğer taraftan ise Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhissalatu Vesselam ın evladı olup, ehl-i beyt silsilesine mensuptur. قام بوضع مناهج مادة الدين اإلسالمى بجميع مراحل التعليم كامدة تعليم أسايس بالنمسا تحت عنوان: حياىت لإلسالم عام 1995 MEIN LEBEN FUER DEN ISLAM واإلسالم ىف حياىت عام 1996 ISLAM IN MEINEM LEBEN مبشاركة مجموعة من زمالء التدريس. قام بعمل ندوات ومحارضات أسبوعية تحت عنوان حوار األديان باملعهد األفروأسيوى. ألقى محارضات ىف الرشيعة اإلسالمية بصفة مستمرة بكلية الحقوق جامعه فينا بدعوة من عميد الكلية و ىف ايطاليا بأكادميية نيقالوس كازوس بربكسن كضيف محارض كام كتب مقاالت بالصحف واملجالت هناك. يتقن خمس لغات حي ة و أربع لغات قدمية

122 Babasının babası ve annesi, annesinin babası ve annesi bu mübarek seyyidler ve şerifler sülalesine mensupturlar. Adeta ehl-i beytlikle kuşatılmıştır. Kahire de bulunan Seyyidler ve Şerifler Cemiyeti diye bilinen kurumdaki soy ağacı kayıt numarası: (9) 38 m / 77 دخل عىل يديه كثري من الغربيني ىف اإلسالم وذلك بفضل الله. هذه هى بعض اللمحات التى ج معت عنه وترجمت من اللغة األملانية إىل اللغة العربية. ]ينتسب لسيدنا رسول الله صىل الله عليه وسلم من جهة األب ومن جهة األم. كام انه يتصل نسبه من جهة الجدين للوالدين أى األجداد األربعة بسيدنا الحسني بن عىل بن أىب طالب والسيدة فاطمة الزهراء بنت سيدنا محمد صىل الله عليه وسلم.[ وهو مسجل بنقابة السادة األشراف مبصر برقم )9( م 77/

123

124

125

126

127

128